Loading...

DETAYLI BİLGİ

“Homeopati, bütün bireyi tedavi eden, tıbbın istisnai güvenilir bir formudur.” Dr. Andrew Lockie

200 yıl önce Doktor Samuel Hahnemann tarafından keşfedilen Homeopati; insanı fiziksel, zihinsel ve duygusal bir bütün olarak ele alan, hastalıkların semptomlarını bastırmak yerine herkesin içinde olan iyileştirme enerjisini aktive eden doğal ve yan etkisiz bir tedavi yöntemidir.

“Homeopati, benzerlik fenomenine göre klinik olarak uygulanan ve tıbbi maddeleri küçük ya da sonsuz küçük dozlarda kullanan, terapötik bir metodtur.”  Jaques Jouanny, MD


Homeopati iyilik halinin sürdürülmesi ve hastalık halinin iyileştirilmesine yardım etmekle aynı zamanda eşit olarak ilgilenir. Hastalık benzeri yakınmaları sağlıklı bedende ortaya çıkaran benzer ilaçlar, bedenin kendi kendini düzenleme ve iyileştirme gücü üzerindeki etkileri ile iyileşmeyi sağlar. Yaklaşık iki yüzyıl önce geliştirildiğinden beri dünya üzerinde pek çok ülkede genç, yaşlı milyonlarca insanı etkilemiştir.

Homeopati; Yunanca homoios=benzer ve pathos=hastalık sözcüklerinin birleşiminden oluşmuş bir kelimedir.

“Similia Similibus Curentur”

Yukarıda Homeopati’nin kurucusu Dr. Hahnemann tarafından Latince dile getirilen cümle Türkçe’ye çevrildiğinde “benzer benzere çare olur” anlamı ortaya çıkar. Bu kural Homeopati’nin en temel prensibidir. Tüm dünyada homeopatik ilaçlara remedi adı verilir, sözcük olarak tam karşılığı deva, çare, şifa, tedavidir. Bütün remediler, bu temel kural çerçevesinde bireye özel olarak seçilir.

Genel prensibin anlaşılması için bir örnek verilmesi gerekirse; soğan doğrarken başınıza neler geldiğini bir düşünün. Önce burnunuzda ve genzinizde bir yanma hissedersiniz. Sonrasında bol miktarda şeffaf su gibi bir burun akıntısı ve göz yaşarması başlar. Şimdi de bu duruma çok benzeyen bir hastalık tablosu düşünün. Hemen aklınıza gelen tablo “Allerjik Rinit = Saman Nezlesi” olur. O halde böyle bir vaka karşısında düşünülecek remedilerin arasından“Alium Cepa=Kuru Soğan” öne çıkar.